6 Şubat Depreminin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen Birçok Kişi Haber Alamıyor!
Ankara Tabip Odası, 6 Şubat depremiyle ilgili açıklama yayınladı. Depremin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen çok sayıda kişinin yakınlarına ulaşamadığı ve birçok kişiden haber alınamadığı bildirildi.
İşte Açıklamam
6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde; Hatay Yayladağ’da 20 Şubat 2023’te meydana gelen depremlerde resmi rakamlara göre 50 binden fazla vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 500 binden fazla bina hasar görmüştü. Depremden etkilenen 11 ilde; Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Osmaniye,Gaziantep, Şanlıurfa, Malatya,Diyarbakır,Adana,Kilis ve Elazığ illerinde değişen büyüklüklerde can ve mal kayıpları meydana geldi. Pek çok yerde iletişim, enerji, üretim ve lojistik altyapıları hasar görürken, sağlık ve eğitim gibi temel kamu hizmetleri de durma noktasına geldi. Aradan bir yıl geçmesine rağmen birçok kişi yakınlarına ulaşamadı, birçok kişiye ise hala ulaşılamıyor. Türkiye için “6 Şubat”, karanlığın ve acının yıldönümü olarak tarihe geçti. Deprem bir doğal afet olmasına rağmen sonuçlarını bu kadar yıkıcı kılan, ülkeyi şirket gibi yöneten yaklaşımdır. İnşaat, yapı ve denetimden sorumlu kamu otoritelerinin kar ve kazanç amacıyla yaptıkları usulsüzlükler, mevzuata aykırı işlemler, verdikleri izinler ve ihale kayırmacılığı daha fazla ölümle sonuçlandı.
Kentsel Yıkım
1999 Marmara Sarsıntısı’ndan sonra da değişmeyen çıkarcı zihniyet nedeniyle, 6 Şubat depremindeki yıkımın boyutu beklenenden büyük oldu. Depremden birkaç ay sonra hazırlanan resmi raporlara göre; 11 ildeki 5 milyon 649 bin 317 konutun 518 bin 9’u “Acil+Ağır+Tahrik”, 131 bin 577’si “Orta Hasarlı”, 1 milyon 279 bin 727’si ise “Az Hasarlı” olarak belirlendi. Depremlerin ardından toplam 1 milyon 929 bin 313 evin hasar gördüğü ortaya çıktı. Depremden konut açısından en çok zarar gören iller Adıyaman, Kahramanmaraş, Malatya ve Hatay oldu. Adıyaman’da konutların yüzde 68,1’inde, Kahramanmaraş’ta yüzde 57,8’inde, Malatya’da yüzde 55,6’sında, Hatay’da ise yüzde 50,8’inde hasar tespit edildi. Deprem nedeniyle bölgedeki her 3 konuttan 1’i hasar gördü. TMMOB Mimarlar Odası’nın 6 Şubat 2023 Sarsıntı Raporu’na göre vatandaşlara ait konutların bulunduğu toplam 3 milyon 478 bin 575 binanın yüzde 51’i Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Depremlerin etkili olduğu Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa. 2001 ve sonrasında 14; 1981 ile 2000 arasında yüzde 27,56; Yüzde 9,96’sı 1980 veya daha önce inşa edildi. Binaların yüzde 11,33’ünün inşa tarihi bilinmiyor. Kısacası resmi bilgiler incelendiğinde depremden etkilenen illerdeki bina stoğunun büyük bir kısmının iddia edildiği gibi 1999 yılından önce inşa edilmediği; 2001 yılı ve sonrasında yıkılan veya hasar gören yeni binaların oranının yüzde 50 civarında olduğu anlaşılıyor.
Sağlık Hizmetlerinde Sorunlar ve Altyapı Tahribatı
Sağlık hizmetlerinde yaşanan sorunların geçici tedbirlerle çözülmesi yönünde girişimlerde bulunulsa da bunlar devam ediyor. 2022 verilerine göre Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerin yüzde 12,5’i, birinci basamak sağlık tesislerinin ise yüzde 17,5’i depremden zarar gören bölgede bulunuyor. Depremden etkilenen 11 ilde Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerde görev yapan toplam uzman ve pratisyen hekimlerin yüzde 16,5’i, diğer sağlık çalışanlarının ise yüzde 15,5’i görev yapıyor. Ancak TTB, Ankara Tabip Odası ve deprem bölgesinde çalışan tabip odaları olarak yaptığımız incelemeler sonucunda doktorların ve sağlık çalışanlarının sorunlarının çözümüne yönelik bir strateji geliştirilmediği ve herhangi bir iyileştirme yapılmadığı görülmüştür. özlük haklarında yapılmıştır. Atama hakkının verilmesinin ardından bazı branşlarda azalma yaşanmış, bu da kalan doktorların yükünü büyük ölçüde artırmıştı. Hatay ili başta olmak üzere sağlık hizmeti veren birimlerin fiziki koşulları iyileştirilmemiş, bazı birimlerdeki donanım eksiklikleri giderilememiştir. Yıkılan aile sağlığı merkezlerinin yeniden inşası için herhangi bir çalışma başlatılmadı. Özellikle sağlık kurumları güzergahındaki yolların hala yapılmaması nedeniyle ulaşım sorunu çözülmedi. Yıkımların devam etmesi, moloz depolama alanlarının yakınında su kuyularının açılması gibi nedenlerle içme suyuna erişim halen sağlanamıyor. Yıkım, moloz boşaltma ve ayıklama çalışmalarının kurallara uygun yapılmaması nedeniyle kanserojen lifler, asbest ve zehirli tozların havaya karışması sorunu sona ermedi. Aşılama ve denetim eksiklikleri sorunu çözülmedi. Günlük hayatın normale dönememesi, temel ihtiyaçlara ulaşamama, istihdam sorunlarının çözülmemesi gibi nedenlerle psikolojik sorunlarda artış olmasına rağmen psikolojik destek çalışmaları geliştirilememiştir. Öte yandan deprem sonrasında altyapı hizmetlerinde aksamalar devam ediyor. Hatay’da vatandaşlar temiz suya erişimde hâlâ zorluk yaşıyor, sağlıklı ve kaliteli konutlarda barınamıyor. Çadır ve konteyner kentlerde her yağmurdan sonra yaşanan su baskını nedeniyle hijyen ve temizlik sorunları ortaya çıkıyor. Kış aylarının gelmesiyle birlikte çadır ve konteyner kentlerde yaşayan birçok vatandaşımız ısınma sorunu yaşıyor.
Olağanüstü Durumlarda TTB Sağlık Hizmetleri Şubesi Gözlemi
Deprem bölgesinde aktif olarak görev yapan TTB Olağanüstü Durumlarda Sağlık Hizmetleri Şubesi, depremin ilk yılına ilişkin gözlemlerinde şu konulara odaklanıyor:
• Depremden en çok etkilenen Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Malatya başta olmak üzere evleri yıkılan yüz binlerce vatandaşımız geçici barınaklarda kalıyor.
• Konteyner kentler yetersiz kalıyor ve kış şartlarında ısınma önemli bir sorun olarak öne çıkıyor.
• Konteynerlere taşınanların kira yardımının kesilmesi riski ve buna ek olarak ulaşım, sosyal uyum, evden uzaklaşamama korkusu nedeniyle önemli bir nüfus tercihen evlerine yakın çadırlarda kalmaya devam ediyor. eşyalarının çalınma riski nedeniyle evleri hafif ila orta derecede hasar görmüştür. Konteynerlerde kalanların elektrik faturaları kış aylarında konut sorununu daha da ağırlaştırıyor.
• Hatay başta olmak üzere bölgedeki sağlık kuruluşlarına toplu ulaşım, toplu ulaşımın yetersiz ve pahalı olması ve geçim kaynaklarının önemli ölçüde kaybolması nedeniyle önemli bir sorun olmaya devam ediyor.
• Bölge halkının toplu taşıma araçlarıyla yataklı tedavi kurumlarına ulaşması halen önemli bir sorundur.
• Hatay’da hamile kadınların doğum yapabileceği yataklı tedavi kurumuna ulaşmak depremden bir yıl sonra bile önemli bir sorun olmaya devam ediyor.
• Birinci basamakta sağlanması gereken çocuklara yönelik aşılama ve gebelik takibi önemli ölçüde azalmıştır çünkü ASM’ler bölgesel bazda değil nüfus bazlı çalışmaktadır. Kızamık vakalarının sayısının artmasının bağışıklamadaki zayıflıkla da bağlantılı olduğu görülüyor.
• Tedaviye dirençli uyuz vakalarının bölgede şiddetli olduğu ve giderek ülke geneline yayıldığı görülmektedir. Bunun önemli bir nedeni ise bölge dışına, özellikle İstanbul, Ankara, Mersin, İzmir, Bursa gibi illere 4 milyona yakın nüfus göçünün yaşanmış olmasıdır.
• Bölgenin engellilere özel inşa edilen tek konteyner kenti Hatay’da oldukça dik bir tepe üzerine kurulmuştur.
• Depremden etkilenen vatandaşlarımızın ne kadarının uzuv kaybı yaşadığına dair güvenilir bir veri bulunmuyor.
“Dayanışma Yaşatır”
Depremin ilk gününden bu yana “Dayanışma Hayata Geçirir” sloganıyla hareket eden Ankara Tabip Odası, acılara derman olmak amacıyla vatandaşlarımız ve kurumlarımızla dayanışma seferberliği başlattı.
• 11 ili etkileyen Maraş ve Hatay depremleri nedeniyle büyük bir yıkım yaşanırken, 6 Şubat sabahı doktorlar olarak yaptığımız ilk iş yardım kampanyaları düzenlemek ve organize etmek oldu.
• Deprem bölgesinde çalışmak isteyen Ankaralı doktorları örgütledik.
• Battaniye, uyku tulumu, koruyucu kıyafet, kıyafet, ayakkabı, katalitik ocak, el feneri, projektör, kuru gıda malzemeleri, temizlik malzemeleri, bebek bezi, bebek maması, hijyenik ped ve ilk yardım çantası gibi acil ihtiyaç duyulan malzemelerin temini amacıyla yardım kampanyası düzenledik. .
• Deprem bölgesinde acil sağlık hizmetlerinin uygunluğunu tespit etmek ve araştırmak üzere bölgeye gelen TTB heyetine Oda aracımız tahsis edilmiştir.
• Yönetim kurulumuz, oda aktivistlerimiz, tıp öğrencileri ve oda çalışanlarımızla birlikte gelen malzemeleri tasnif edip paketleyerek acil ihtiyaç olan bölgelere ulaştırdık.
• Deprem bölgelerinden Ankara’ya gelen depremzedeler için bir uyum oluşturduk ve evlerini açan gönüllülere ihtiyaç sahibi bireyleri yönlendirdik. Yoğun talep üzerine depremden etkilenen doktorlar ve aileleri çeşitli otellere yerleştirildi.
• Maraş, Malatya ve Hatay’da durma noktasına gelen sağlık hizmetlerinin yeniden canlandırılması amacıyla hastane ve doktor malzeme ihtiyacını tespit ettik.
• Doktorlar ve tıp öğrencileri tıbbi ekipman ve malzeme sağlamak için seferber oldu. Ankara’daki tıp fakültesi öğrencilerinin dayanışma amacıyla yardım ettiği 40 kutu tıbbi malzeme, ilaç ve serum Hatay Samandağ’a gönderildi.
• Çeşitli sivil toplum kuruluşları, sendikalar, meslek kuruluşları, istekli vatandaşlar ve Çankaya Belediyesi ile yaptığımız iş birliği sonucunda odamıza ulaşan ilaç, oksijen tüpü, tekerlekli sandalye, kateter gibi çok sayıda tıbbi ve tıbbi malzeme teslim edildi. İhtiyaç sahibi kişi ve kurumlar.
• Bölgedeki sağlık çalışanlarına giysi ve kişisel koruyucu ekipman yardımı yapıldı. Sağlık çalışanları için hazırlanan giyim ve hijyen ürünleri Malatya’ya gönderildi.
• Odamız ayrıca deprem bölgesine yardım ve dayanışma amacıyla bağış hesabı oluşturdu.
• TTB Merkez Kurulu, sağlık hizmetlerinin ve dayanışma seferberliğinin daha planlı yürütülmesi amacıyla depremden etkilenen bölgeleri üç büyük tabip odasıyla ilişkilendirdi. Malatya ili ve Maraş’ın kuzeyi (Göksun, Afşin, Elbistan, Nurhak, Ekinözü) Ankara Tabip Odası bölgesi olarak belirlendi.
• Deprem bölgelerinden Ankara’ya gelen bireylere yönelik psikososyal çalışmaların planlanması ve uygulanması amacıyla Psikososyal Dayanışma Ağı yeniden kuruldu.
• Kış şartlarında en önemli sorun barınma ve ısınmaydı.
• Sağlık faaliyetlerinin daha kesintisiz devam etmesi amacıyla Malatya Tabip Odası’na birinci basamak sağlık hizmetlerinde kullanılmak üzere konteyner teslim edildi.
• Ayrıca Bolu Tabip Odası ile birlikte deprem bölgesinde uyum çalışmaları sağlamak üzere bir karavan gönderildi.
• Yönetim Kurulumuzla birlikte Kuzey Maraş ve Malatya illerinde yerinde inceleme ve tespitlerde bulunmak üzere Göksun, Afşin, Elbistan, Nurhak ilçeleri ile Malatya merkez Doğanşehir ilçesini ziyaret ettik.
• Oluşturduğumuz heyet, Malatya ve Maraş ziyaretleri sonrası izlenimlerini içeren “18-19 Şubat Malatya ve Kuzey Maraş İnceleme Raporu”nu kamuoyuyla paylaştı.
• Komitelerimiz de bu süreçte aktif rol oynadı. Kadın Komitemiz Malatya’ya giderek sağlık hizmetlerine yönelik değerlendirme ve çalışmalar yaptı. Özellikle kadın sağlığı açısından ihtiyaçları belirledi.
• Şubat ayının sonuna yaklaştığımız şubat ayında deprem, sadece depremin vurduğu illeri değil, doğrudan göç alan illeri de etkilemeye başladı. Depremden kaçan vatandaşlarımızın göç ettiği İstanbul, Ankara, Mersin gibi illerde çeşitli kent ve toplum sağlığı sorunları görülmeye başlandı.
• Odamız Ankara İl Sağlık Müdürlüğü’ne resmi yazı gönderdi. Makalede; Sahadan edinilen bilgilere göre sağlık kuruluşlarına başvuruların yüzde 30-40 civarında arttığını, başvurulardaki artışın en çok çocuk ve yetişkin aşılama hizmetlerinde yaşandığını belirttik. Deprem bölgesinden gelen hastaların aşılama programının aksamaması için Hepatit B ve Tetanoz aşıları da dahil olmak üzere aşıların temininin sağlanması için gerekli adımların atılması yönünde çağrıda bulunduk.
• Ankara’da tıp okuyan öğrencilere destek olmak amacıyla başlattığımız burs fonunu depremden etkilenen öğrencilere de fayda sağlayacak şekilde genişlettik. Sanatçı Nazan Kesal’ın rol aldığı Yaralarım Aşktan adlı oyunun gelirini depremden etkilenen tıp fakültesi öğrencileri için oluşturulan burs fonuna aktardık.
• Bölgede koordinasyonumuz altında yürütülen birinci basamak sağlık faaliyetlerini izlemeye devam ettik.
• Malatya’ya iki konteyner daha teslim ettik. Konteynerlerden bir tanesi, binaları hasar gören ve kullanılamaz hale gelen Malatya Tabip Odası’na, odanın faaliyetlerini yürütmek üzere teslim edildi. Bir diğeri ise TTB Sağlık Hizmeti Olağanüstü Durumlarda şube çalışmaları için Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesine yerleştirildi.
• Olağanüstü Durumlarda Sağlık Hizmetleri Kurulumuz deprem bölgesinde inceleme yaparak halk sağlığı sorunlarını içeren Malatya Hızlı Değerlendirme Raporu’nu hazırladı. Bu dönemde yönetim kurulumuz ve komite üyelerimizden çok sayıda doktor, depremzedelerin sağlık hizmetlerine erişimde sorun yaşayıp yaşamadığını yerinde inceledi.
• Hatay bölgesinde sağlık hizmetlerine erişimde zorluk yaşayan köylülere ulaşım ve sağlık kontrol desteği sağladık.
• Adıyaman Tabip Odası’nın yaptırdığı kreşin yenilenmesine katkıda bulunduk.
• Odamız, sorumlu olduğu Malatya ve Kuzey Maraş bölgesi için demografik, ekonomik ve sosyal göstergelerin yer aldığı personel sağlığı ve iş güvenliği raporu hazırladı. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)